Kamera Bakışı
Kamera Bakışı.Fotoğrafın özü bir kamera aracılığıyla veya onun desteğinde bir bakışın yüceltilmesidir. Bakış, fotoğrafa gelinceye kadar geçen tüm zamanlarda bir imge yaratmak veya sanat eserine duygu ve materyal taşımak için bir gözlem yolu olarak görülmüştür. Gözün sorgulayıcı bakışının doğal sonucu olarak gerçeği kontrol altında tutma isteği karşılığını dini öyküleri konu edinen öyküsel resimlerde ortaya koymuştur. Heykeller, kabartmalar, yazılı metinler ve görsellikten yararlanan tüm ifade biçimleri genel olarak bir gözleme dayanmakla birlikte, gerçekliğin doğrudan yorumlaması ilk kez fotoğraf sayesinde mümkün olmuştur. Fotoğrafın nesnel tanıklığı sayesinde, keşfinden itibaren gerçek sadece öykündüğümüz bir araç değil, doğrudan kendisi imge haline gelmiştir. Fotoğrafın tarihsel temelleri resim sanatından farklı olarak gerçeklik düşünü hayal dünyasına dayandırmadan gerçek hayattan ve gerçek nesnelerden yararlanarak ortaya koymuştur. Elbette bunda resim sanatının sanatçıya kazandırdığı yüzlerce yıllık deneyimin ve birikimin yol göstericiliğinin büyük rolu bulunmaktadır.
Kamera Bakışının Sonsuzluğu ve Sorumsuzluğu
Bakışımızın denetimsiz ve sorumsuz bir tutum ortaya koyduğunu gerçek hayatta birçok örnekle açıklamak pekala mümkündür. Gözün nesneler üzerine irade dışı yönelimi, bize bakışın çok zaman zihnin ve bilincin denetimi dışında bulunduğunu göstermektedir. İşte fotoğraf, bakışın pasif fakat aynı oranda yaratıcı bu eylemselliğini görüntüler içinde aktif, katılımcı ve yorumcu bir niteliğe kavuşturarak bakışın denetimini somut bir veri haline getirmiştir. Öte yandan kamera önemli bir işlev daha gerçekleştirerek bakışımızı fotoğraflar aracılığıyla dizginlemiş, tutarlı ve işlevsel bir gözlem yeteneğine kavuşturmuştur. Başka bir değişle, kamera bakışımızı sınırlayarak görüntüleri kontrol altına almaktadır. Elbette kameranın eylemci ve tayin edici bir bakışın kazanılmasındaki rolünü göz ardı edemeyiz. Gözü bir düzene davet eden ve onu gördüklerine değil kendi çerçevesine hapseden bir denetimi geçerli yaptığı için, kamera bakışı bir ölçüde sorumlu bir bakış olarak görülebilir.
İnsan Gözü
İnsan gözü, sadece nesnel bir görmeyi esas aldığından, ışığın aydınlatmadığı hiçbir olayı görüp algılayamaz. Bu açıdan bakıldığında gerçek görme hiç kuşku yok ki nesnel gerçeği tümüyle kapsayan bir görme biçidir. Bu nedenle tüm varlıkların biçimsel ve karakteristik özelliklerini ancak bu yolla tanıyıp tanımlayabiliriz. Aynca gerçek dünyaya ilişkin tüm izlenimlerimiz nesnel görme yoluyla deneyimlendiğinden, görmeye dayalı her deneyim daima inandırıcı bir çerçeve çizmektedir. Ayrıca denetimsiz bakan göz bir yandan gerçek dünya hakkında bir fikir sahibi olurken, aynı zamanda onu deşifre eden, çözümleyen, kıyaslayan ve tanımlayan bir eylemselliğe de sahip olur.
Görme Etkinliği
Gözün görme etkinliğini veya bir konuya yoğunlaşmasını sınırlayan şey, ilgisizlik veya ilgi eksikliğidir. Bir bakıma boş veya kifayetsiz bir bakışı ancak dikkat ve ilgilenme eğilimi bir kesintiye uğratarak yönlendirebilir. Oysa kameranın bakışı daima sınırlıdır veya sınırlandırılabilir bir tercihe bağlıdır. Göz karşısında kameranın etkin rolunü ortaya koyan, onun bakışın nesnelliğini kontrol altına alabilmesi ve görünenleri optik dönüşüme uğratarak bağlamından koparmasıdır. Öte yandan gözümüz derinlik hissi dahil birçok farklı dinamiklerle görmeyi başardığı için algılama boyutu oldukça karmaşıktır. Bakış daima bizi gerçeğin hem bir parçası, hem de onu tanımlayan ve yorumlayan bir tanık yapmaktadır. Optik ise, bakışımızı bir yüzey üzerine inşa edilen surete dönüştürmekle sınırlı kalır. Bu bakımdan hiçbir fotoğraf katılımcı olma olanağı vermez, olsa olsa gözü sadece alımlayan bir tanık yapmaya çalışır.
Hiç kuşkusuz yoktur ki, kamerayı yönlendiren göz, bir yönüyle gerçeğin boyutlarını değiştiren gözdür. Kamera bakışı yorumlanmış gerçeğe iki boyut, başka bir deyişle optik bir biçim kazandırmaktadır. Dolayısıyla kameranın gözü her zaman bakışımızı tamamlayan bir rol oynayarak görüntüleri görmenin bir protipi yapmıştır. Kamera hayata bir çerçeve içinden bakmamıza yol açan bir aygıt olduğu için, fotoğraflar sadece bakışımızı olumlamaz, onun sınırlarını da tartışmalı yaparlar. Çünkü kamera aracılığıyla hayata bir çerçeve çizmek demek, hayatı onun gerçeklik misyonuyla tanımlamak demektir. Kamera Bakışı isimli bölümden. Çerkes Karadağ
Çerkes Karadağ’ın detaylı biyografisi için bu siteyi ziyaret edebilirsiniz.
Bu kitabın tamamını PDF olarak okumak için online fotoğraf kitaplığını ziyaret edebilirsiniz.
Leave a reply