Fotoğraf Üzerindeki Haklar kitabının tamamını PDF olarak okumak için online fotoğraf kitaplığını ziyaret edebilirsiniz.
1995 yılı ülkemizde Fikri Mülkiyet Hukuku alanında yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Fikri Mülkiyet Hukuku ‘nun bilinen dalı olan Fikri Haklar alanında 1951 yılından beri yürürlükte olan fakat sınırlı bir uygulamaya sahip olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’muzda çok ciddi değişiklikler yapılmış, Sınai Haklar alanında ise adeta bir devrim yaşanmış ve o güne kadar bilinmeyen Patent, Endüstriyel Tasarımlar, Coğrafi İşaretler ile yepyeni bir Marka Hukuku’na ilişkin dört Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe konulmuştur. Bu alanlarda ihtisas mahkemeleri kurulmuş, Fikri Mülkiyet Hukuku’nun önemi anlaşılmıştır.
Bu gelişme sadece yargıyı değil, öğretiyi de harekete geçirmiş, çok kıymetli eserler üretilmeye başlanmış, Fikri Mülkiyet Hukuku zevkli ve ilgi gören bir alan olmuştur. Bu alanda çok kıymetli eserler yaratılmasına karşın halen çalışılmaya değer çok sayıda konu bulunmaktadır. Bu konulardan birisi de “Fotoğraf Üzerindeki Haklar” olmuştur.
Fotoğraf dış dünyaya ilişkin her cismin görüntüsünün tesbitini kapsar. Bu tesbit bir alet (fotoğraf makinası gibi) ile gerçekleştiğinde fotoğraftan, böyle bir teknik kullanılmadan gerçekleştiğinde ise resimden söz etmek gerekir.
Tesbit edilen görüntü kişilere ilişkin de olabilir. Bu durumda iki kişinin hakkından söz etmek mümkündür.
Birincisi görüntüsü fotoğrafla tesbit edilen kişinin hakkıdır. Bu alan Fikri Hukukla doğrudan ilgi değildir. Burada görüntüsü fotoğrafla tesbit edilen kişinin “görüntüsü üzerindeki yani resmi üzerindeki” hakkı bir başka ifadeyle kişilik hakkı söz konusudur. Bu konu bu incelemeyi kapsamamaktadır.
İkincisi ise görüntüyü tesbit eden kişinin hakkıdır. Bu alan Fikri Haklarla ilgilidir. Bu incelemenin konusuna bunlar girmektedir. Burada görüntüyü tesbit eden emekçinin haklan ve korunması söz konusudur.
Fotoğraf insanlık tarihi kadar eski olan bir sanat dalıdır. Bu alanda yaratılan ürünlerin ve emeğin korunması zamanla kavranabilmiştir. Bu korumanın alanı Fikri Haklardır.
Fikri haklar alanında fotoğrafa ilişkin koruma “eser olarak koruma” ve “eser niteliğinde olmadan koruma” ayrımına tabi tutulmuştur.
Birincisinde fotoğraf eser olma niteliğine sahiptir ve eser sahipliğinden doğan yasanın öngördüğü özel korumalardan yararlanır. İkincisinde ise fotoğraf eser niteliğinde olmasa bile haksız rekabet hükümlerine göre (5846 sayılı FSEK. md.84) koruma bulmaktadır.
Fotoğrafın eser niteliği taşıması halinde ise karşımıza bunun bir “ilim ve edebiyat eseri” ve “güzel sanat eseri” olması ayrımı, bu ikili ayrımın sınır ve ölçülerini ortaya koymaktaki sıkıntılar çıkmaktadır.
Bu denli önemli ve kapsamlı sorunları içeren bir çalışmanın yapılmaması hukuk sistemimiz için bir eksiklik içermekteydi. Sayın Şafak Parlak Börü bu çalışması ile bu alandaki eksikliği doldurmuştur. Doktora tez çalışması olarak önerdiğim ve tamamlanması aşamasına kadar danışmanlığını yürüttüğüm bu eser benim de bulunduğum jüri tarafından oybirliğiyle başarılı bulunmuştur. Böyle güzel bir çalışmayı yapması nedeniyle sayın Şafak Parlak Börü’yü kutluyor, eserin ilgilenen herkese yararlı olmasını diliyorum. Prof. Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu Önsöz yazısı.
Leave a reply