Akra’da eski Fadama (Agbogbloshie) bölgesini kısa bir yürüyüş turunda ziyaret ettim ve şehrin en yoksul fakat yenilikçi alanlarından birinde yaşayan ve çalışan topluluklar hakkında bilgi edinme fırsatım oldu.
Gana’nın başkenti olan Akra, daha iyi bir yaşam biçimi arayışında çok sayıda kişiyi cezbeder. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi umuduyla ülkenin dört bir yanındaki kırsal alanlardan buraya gelenlerin sayısının artması ile yaşam savaşı tüm acımasızlığıyla devam ediyor ve bu durum kentin kaynakları üzerinde baskı oluşturmakta. Akra zaten bu akını barındıracak şekilde genişlemiş ve büyümüş. Bu bölge bir gecekondu mahallesi olmasına rağmen burada yapılan iş temelde yerel halk tarafından atık alet ve makinelerin yeniden bir şekilde kullanıma sokulması. Yerli halk bu atılmış makinelerin geri kazanılması ve onların yeniden kullanıma sokulması konusunda oldukça yaratıcı teknikler geliştirmiş ve buradan bir ekonomi yaratılmış. Bölge devasa boyutta bir çöplüğü andırmasına rağmen işleyişte müthiş bir düzen var. Etraf inanılmaz bir film seti gibi; herkes birşeyler taşıyor, parçalıyor, dönüştürüyor ve işliyor.
Bunun gibi bir gecekondu mahallesinde hayat pek kolay olmadığı halde sakinlerin çoğu, zorlu koşullar karşısında hayata olumlu bakıyorlar ve son zamanlarda basında çıkan “buranın tahliye edileceği ve burada yaşayanlara daha modern imkanlar sunulacağı” haberlerine pek aldırış etmiyorlar.
Eski bilgisayarlardan, buzdolaplarından ve fanlardan kırık mikrodalgalara, televizyonlara, radyolara ve endüstriyel makinelere kadar, bu becerikli ve çalışkan insanların gözünden kaçan hiçbir şey yok. Herşeyi dönüştürebilen doğa gibi…
Bu yazı ile ilgili diğer görseller için tıklayınız.
Leave a reply